Son zamanlarda Ubisoft cephesinden gelen haberler sanki bu sektördeki bir komedi filminin senaryosunu yazan yazarların elinden çıkmış gibi. Hani derler ya, “günün birinde mutlaka başımıza böyle bir şey gelecekti”, işte belki de o gün geldi çattı! Şimdi ise potansiyel bir toplu dava durumuyla karşı karşıya kalmış durumdalar. Sadece bir video oyun şirketi değil, aynı zamanda mahkeme salonlarına doğru koşan bir komedi treni gibi görünüyor. Kim bilir, belki ilerleyen günlerde ‘Ubisoft: Davalar Ülkesi’ isimli bir oyun bile çıkarlar!
Bu kez Ubisoft’a yönlendirilen suçlamalar ciddiye alınması gereken türden, çünkü; kullanıcı bilgilerinin izinsiz bir şekilde Meta ile paylaşılmış olması gibi son derece kayda değer bir iddia gündemde. Bildiğiniz gibi oyun dünyası zaten yeterince çalkantılı, şimdi bir de üstüne böyle bir duman eklenince ortalık iyice karıştı. Sorunun kökenine indiğimizde ise karşımıza Meta’nın Pixel adlı aracı çıkıyor. Ubisoft’un bu aracı kullanarak sanki hayali bir yaratıkla dans edermiş gibi, kullanıcı bilgilerini Meta ile paylaştığı öne sürülüyor. Bu durum, sanki bir kaplumbağayı yarışta öne geçireceğinizi iddia etmek gibi; pek de mantıklı görünmüyor!
Mahkeme belgelerindeki ifadelere bakıldığında, Ubisoft’un Pixel ile kullanıcıların hangi içeriklere tıkladığını, hangi sayfaları ziyaret ettiğini ve hatta hangi ürünleri sepetlerine eklediklerini takip ettiğini anlıyoruz. “Ah! Bize izin vermeden yaptınız, şimdi bunun bedelini ödeyeceksiniz!” dercesine bir yaklaşım sergileniyor. Kullanıcılar adına açılan dava dilekçesinde, maalesef kullanıcıların izni olmadan bu gibi işlerin yapılması birçok yasayı ihlal ediyor. Kısacası, Ubisoft’un kullanıcılara birer gölge gibi yaklaşma biçimi pek hoş karşılanmıyor.
Bunun yanı sıra, kurulan ilişkiyi bir çiçek gibi düşünelim; yeterince su ve ilgi verilmezse solmaya mahkumdur. Çiçeklerin solmasının önüne geçmek için, kullanıcıların rızasını almak oldukça mantıklı bir adım olabilir. Ancak işin tazminat boyutuna gelince, o işte tam bir karmaşa baş gösteriyor. Ubisoft’un bunun üstesinden gelip gelemeyeceği ise ayrı bir merak konusu. Şayet kullanıcılar, bu yoldan tazminat ve haklarını almak için mahkemeye koştururlarsa, Ubisoft’un başı pek de hoş olmayacak gibi görünüyor.
Buradan çıkarılacak dersler ise hiç de komik değil. Ubisoft, kendi yarattığı karakterlerden daha fazla ‘büyü bozuldu’ muhabbeti yapmayı bırakıp, biraz daha dikkatli hareket etmesi gerektiğini anlamalı. Hane halkı olarak artık kulaklarımızı perçin yapan oyun seslerinin arkasında dururken, bir de bu tür hayal kırıklıklarıyla karşılaşmak can sıkıcı bir durum. Umarım en kısa zamanda toparlanırlar. Gerçekten de, Ubisoft oyunları ile geçirdiğimiz zamanları daha uzun yıllar yaşamak isteriz. Kim bilir, belki de tüm bu karmaşanın sonunda bir gün ‘Ubisoft: Toplu Davalar Krallığı’ adında bir oyun çıkarırlar; biliyorsunuz, eğlence asla bitmez!