Longterm Games, iş dünyasının sıkıcı tarafını unutup, eğlenceli bir yolculuğa çıkmamıza vesile olacak yeni oyununu tanıttı: Space Tail: Every Journey Leads Home. Bu oyun, uzayda kaybolmuş bir köpeğin hikâyesini derinlemesine incelememizi sağlarken, aynı zamanda insanlığa ders verecek pek çok bilgi ve mizah unsuru da barındırıyor. Bea adlı bu sevimli pooch, bir uzay macerasına atılıyor ve burada karşılaştığı dost canlısı yaratıklarla etkileşime geçerek, arkadaşlık ve cesaret dersleri alıyor. Yani özetle, bu sadece bir oyun değil; aynı zamanda bir eğitim programı! Aşağıda bu harika oyunun detaylarına ve bazı komik anekdotlara yer vereceğiz.
Başlangıçta, bir 2,5D platform oyunu olan Space Tail; Ori and the Blind Forest, Inside, Limbo ve Journey gibi kült olmuş yapımlardan esinleniyor. Ancak bu oyunda, acı çekmenin ve hüzünlü hikayelerin aksine, Bea’nın başına komik olayların gelmesi muhtemel. Mesela, bir uzay yaratığı ile arkadaş olmaya çalışırken, onunla iletişim kurmaya çalışırken meydana gelecek olan dil problemi, muhtemelen oyuncuları güldürecek duruma neden olacaktır. Düşünsenize; Bea, bir uzaylıya “Başka bir boyuttan geldim, peki ya sen?” demeye çalışırken. Uzaylı ise onun sadece bir köpek olduğunu düşünerek, “Ne yapıyorsun, patisinin peşine düşmüş biri gibi görünüyorsun!” diyebilir. İşte bu durum, oyuncuların gülümsemesine sebebiyet verecek tipik bir komedi unsuru olabilir.
Oynanış dinamikleri; duyular, ilişkiler ve yoldaşlar olarak üç ana mekanizmaya dayanıyor. İlk olarak, Bea süper güçlü bir köpek değil; sadece iyi bir burun ve gözlem yeteneğine sahip! Hani bazı insanlar uzayda neyle karşılaşacaklarını bilmeden eğlenceli bir yolculuğa çıkarlar ya; işte Bea’nın şansı tam da burada başlıyor. O, tehlikeleri sezme konusunda doğal bir yeteneğe sahip. Ama unutmayalım, köpeklerin süper güçleri yok! Tamamen kendi duyularına dayanarak ilerliyor. Yani, Bea’nın düşmanı olan bir yaratık, onun burun farkıyla kaçmasına neden olabilir. Zira her yer kokuyla dolu!
- Duyular: Bea, tıpkı diğer köpekler gibi sadece koku, görme ve işitme gibi duyularını kullanarak maceralarına yelken açacak. “Merhaba uzay ortamı, kokuşmuş bir yaratık seni bekliyor!” şeklinde bir diyalog olacağını düşünün. Komik değil mi?
- İlişkiler: Yolculuğu sırasında Bea, çeşitli uzaylılar ile tanışacak. Ancak, kimisi çok sevimli, kimisi ‘Beni uzaydan atacak mısın?’ diye düşünen tipler olacak. Bu yaratıklarla iletişim kurarken, “Ben dost canlısı bir köpeğim, sen de uzaysın, belki de arkadaş olabiliriz!” demeye çalışmak, kesin bir gülmeceye yol açabilir.
- Yoldaşlar: Bea’nın iki yoldaşı olacak: Comet Rose ve robot 8088Y. Bu arkadaşlar, bulmacaları çözerken ona yardımcı olacaklar. Yani, “Ben bir uzay robotuyum ama biraz tuhafım” şeklinde bir iletişim durumu yaşanabilir. Aslında, herkesin bir robot arkadaşı olmalı değil mi? Onların da komik tavırları oyunun eğlenceli geçmesini sağlayacak!
Space Tail: Every Journey Leads Home, bu sonbahar Steam ve Nintendo Switch platformlarına gelecek. Hayvanların kahramanlık hikayelerine ilgi duyanlar, bu oyunu kaçırmak istemeyecek! Yani, uzayda kaybolmuş bir köpekle dertleşmek için sabırsızlanıyoruz. Ve unutmadan, bu “uzay hikayeleri” insanları çok da ciddiye almazken, biz de sağ salim eve dönüp, kendi kahramanlık hikayelerimizi yazalım deriz! Oyun hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, [Steam sayfasına göz atın](https://www.youtube.com/embed/O6I9c4INGOw?autoplay=0&showinfo=0&fs=1). Belki de Bea ile birlikte maceraya atılmak üzeresiniz!