Wandering Sword: Çin Dövüş Sanatlarıyla Dolu Büyülü Bir RPG Deneyimi

Bu ay, bağımsız yapımlar dünyasında oldukça umut verici bir isim, Wandering Sword, biz oyun severlerle buluşmayı sabırsızlıkla bekliyor. Yarın itibarıyla oyunseverlerin parmaklarıyla buluşmaya hazırlanan bu yapım, çıktığına dair fragmanıyla da epey bir merak uyandırdı. Fragmanı izlemek için kendinizi tutamıyorsanız, dikkatli olun; en azından popcorn almayı unutmayın! Oyun dünyasında ses getirecek bu bağımsız yapım, tam da ihtiyacımız olan heyecanı sunmaya geliyor.

Wandering Sword, epey bir suç ortağına sahip olan Çin dövüş sanatlarını merkezine almış bir rol yapma oyunu. Antin Çin adı verilen büyülü bir dünyada, dövüş sanatlarıyla dolu ve bir o kadar da eğlenceli maceralara atılacağız. Tam olarak 5 farklı bölgede 75 değişik mekân keşfedeceğiz, ki sıradanlık düşmanı olan biz oyuncular için bu gerçekten muazzam bir rakam. Her bölge, kendi uzman dövüş sanatları ustalarını barındırıyor; bu ustalar arası etkileşim ise tam bir karnaval havasında! Toplamda 14 farklı ustayı ekibimize katabileceğimiz bu yolculukta, baksanıza, sanki bir dövüş sanatları reality şovuna katılmış gibi hissedeceğiz.

Geliştirici ekip, oyuncuların yaklaşık 20 saat boyunca bu büyülü dünyada kaybolabileceğini iddia ediyor. 20 saat… bu sadece bir film süresi değil mi? Yani, eğer patates cipsiyle donatılmış bir koltukta oturmayı seviyorsanız, bu oyunu oynarken dışarı çıkmayı düşünecek pek bir neden kalmayacak. Geliştiriciler, yan hikayeler ve farklı sonlarla oyunun tekrar oynanabilirliğini artırmayı da hedefliyor. Bir yan görev yaparken elbette beni öldüren o malum düşmanın detaylarını iyi analiz etmem lazım; yoksa başıma neler gelebilir düşünmek bile istemiyorum.

Görsel tarzıyla da dikkat çeken Wandering Sword, Octopath Traveler gibi yapımlara benzer bir estetik sunuyor. Görsel açıdan etkileyici olması, beni her zaman dünden bugüne taşıyan nostaljik bir hissiyatla sarıp sarmaladı. Ancak şimdi en önemli soruyu sormak lazım: Oynanış kısmı nasıl olacak? Görsel estetiğin yanı sıra, aslında gerçekten eğlenceli bir tecrübe sunup sunamayacağını sorgulamak gerekiyor. Oyunun, içindeki farklı karakterlerin becerilerini ne kadar iyi yansıtabileceği ve bu karakterler arasındaki etkileşimlerin nasıl bir deneyim sunacağı merak konusu. Bakalım, oyuncuların gönlünü kazanmayı başaracak mı?

Tüm bu belirsizliklerin içinde, yarından itibaren keşfedeceğimiz bu yolculuk, umarım bizleri çılgınca eğlendirirken, sıkıcı olan her şeyden uzak tutar. Belki de bu oyun, dövüş sanatları ile dolu anların yanı sıra, bolca komedi unsuru ve sürprizlerle dolu bir deneyim sunar. Birbirinden eğlenceli ustalar, dövüş sahneleri ve hikâyelerle dolu bu dünya, bizleri bekliyor. Bir an önce yarın gelsin ve hep birlikte bu eğlenceli maceraya atılalım!