Wild Hearts: Golden Tempest ile Maceraya Hazırlanın!

Wild Hearts, bu yılın en çok beklenen oyunlarından biri olma özelliğini elinde bulunduruyor. Duyurulduğu andan itibaren oyuncuların ilgisini oldukça üzerine çektiği kesin. Hani derler ya “dünyanın en iyi şeyleri sabırla beklenir” işte Wild Hearts da o şanslı şeylerden biri. Monster Hunter serisine meydan okuma iddiasında bulunan bu oyun, acaba ne kadar başarılı olacak? Bu sorunun cevabını hep birlikte, önümüzdeki ay alacağız. Ama o zamana kadar, oyun ile ilgili yeni fragman ve oynanış videolarının gelmesi, bekleyişimizi daha da heyecanlı hale getiriyor.

Son paylaşılan videoda, kahramanımız bir hayvan ile karşı karşıya geliyor; bu hayvanın ismi Aragane, ya da fragmanda daha çok “Golden Tempest” olarak anılıyor. Kendisi, iri kıyım bir kaplan olarak karşımıza çıksa da, biraz da etrafa rahatsızlık vermekten pek çekinmiyor. Evet, Golden Tempest; kükrüyor, hopluyor, zıplıyor ve avcımızı avlamaya çalışırken, harika doğa yeteneklerini de kullanıyor. Doğaya karşı büyük bir saygı duyduğumuz doğru, ama bu kaplanın da biraz saygıyı hak ettiğini düşünüyorum. Sonuçta, kendisi doğanın bir parçası! Ve biz onu mavi pelerinle toplamaya çalıştığımız bir hayal dünyasındayız.

Avcımızın ise işinin çok kolay olmadığını belirtmek gerek; çünkü Golden Tempest karşısında hiç de savunmasız değil. Oyun, kendine has bir mekanik olan “Karakuri” teknolojisini oyunculara sunuyor. Bu teknoloji ile kahramanımız savaş alanını kendi avantajına çevirmeye çalışıyor. Gerçekten de çok ilginç! Kafamda “Karakuri” ile ilgili bir sürü soru var; mesela, bu teknoloji tıpkı Harry Potter’daki sihir gibi mi yoksa bir formül ile mi işliyor? Eğer bir formülse, biz bu formülü bulmadıkça kaplanı nasıl alt edeceğiz? Bazen biraz gülümsemek, bu tür karmaşık düşüncelerin önüne geçiyor!

Wild Hearts, 16 Şubat’ta geliyor. Şimdiden takvimlerimizde bu tarihi çeviriyoruz. Belki de elimizde patlamış mısırla birlikte bu oyunun çıkışını izleyip, Golden Tempest ile dost olmanın yollarını arayacağız. Ama dürüst olmak gerekirse, kaplanla dost olmaktansa avlanmayı öğrenmek (ya da onu bir bahçede besleyip patiye döndürmek) çok daha akıllıca bir seçenek değil mi? Eğlencenin dibine vuracağımız bu yeni dünyayı dört gözle bekliyoruz. Orası kesin!