Windows 10 Sonrası: Kullanıcılar Ne Düşünüyor?

Windows 10 sonrası kullanıcıların düşünceleri, sanki yeni bir komedi filmi izleyecek gibiyiz! Gelin bu kahkahalarla dolu dünyaya dalalım!

admin

Microsoft’un Windows 10 desteğini Ekim ayında sonlandıracak olması, bazı kullanıcılar için bambaşka bir kabusun başlangıcını temsil ediyor. Daha önce hayatımızı kolaylaştıran, bilgisayarlarımızın bel kemiği olan bu sistemi bırakamamak, insanları hayli tedirgin ediyor. Bu durumu aslında anlamamak değil, hâlâ Windows 10’dan vazgeçemeyen biri olarak bunu irdelemek gerekiyor. Gözlerimizi o mavi parıltıdan başka bir şeye çevirmeden, bir nebze de olsa bu konuyu ele alalım.

Lawrence Klein adında bir kahramanımız var, kendisi Microsoft’a karşı açtığı dava ile adeta modern zamanların Robin Hood’u gibi görünüyor. Adam, Microsoft’u “insanları yeni cihaz almaya zorlamakla” suçluyor. Gerçekten de bu doğru, değil mi? Bir gazetedeki reklamda gördüğüm gibi, “Windows 10’un sonu mu? Yoksa sizin bilgisayarınızın sonu mu?” Olayın esprisi burada gizli! Klein, Microsoft’un destek süresinin %10’un altındaki kullanıcı oranına düşene kadar devam etmesi gerektiğini savunuyor. Hatta diyebiliriz ki bu durumda Klein’ın ideal bir avukat olma şansı artıyor, çünkü herkes onu destekliyor gibi görünüyor.

Dikkat çeken bir diğer nokta ise Nisan 2025 verilerine göre hala kullanıcıların yaklaşık %52.94’ünün Windows 10 kullanıyor olması. Bu, Microsoft’un bir seferde geçiş yapma isteğini sorgulayan bir istatistik. Hâl böyle olunca, Klein’ın talebi gerçekten mantıklı geliyor. Adeta bir Bilgisayar Dinleyicisi gibi, insanlara destek vermeye devam etmeleri gerekiyor! Ama madem ki Microsoft bu geçişi bu kadar aceleci yapıyor, sanki başka bir vadide yeni bir maceraya atılacakmışcasına, o zaman biz nasıl hissediyoruz? Elimizdeki Windows 10 sayesinde oyun oynarken, aniden “Ekim geldi!” sesi herkesin ruhunu daraltıyor. Sanki “eski dost” bir anda sırtımızdan bıçaklamış gibi hissediyoruz.

Üstelik, Microsoft’un eski kullanıcılarına geçiş için normal şartlarda 7-8 yıl tanıdığı da göz önüne alındığında, bu süre zarfında kendimizi “kıdemli bir Windows 10 kullanıcısı” olarak görmekteyiz. Ama bu sefer 4 yıl içinde zorunlu geçiş yaptırmalarına müsaade etmek, adeta bir bilgisayar evrimini zorla kabullendirmek gibi bir şey. Teorik olarak Windows 11’e geçiş biraz daha hızlı olsa da, Klein’ın dikkati çeken bir noktası da bu geçiş süresinin Microsoft standartlarına göre bile olağan dışı olması.

Bir yazılım, gelişen teknoloji ve değişen dünyada herkesin peşinden koştuğu bir hipster gibi hareket ediyorsa, o zaman bu kadar zorlamalara ne gerek var? Windows 10 gibi bir dostun ardındaki bu kaynak kaybı ve göz yaşlarıyla dolu geçiş süresi, bir gün biter umarım. Ama “ulaşılması zor” bir geçiş hayal değil. Bütün bunları, elbette bir kahkaha ile yudumladığımız çay eşliğinde düşünmek, ilginç bir deneyim olacaktır.

İlgili Gönderiler

Exit mobile version