Yakuza: Like a Dragon, Batı’ya adım atmak için gün sayıyor ve biz de bu sırada sabırsızlıkla bekliyoruz. Geçtiğimiz hafta, oyunun çıkış tarihinin 2020’nin Kasım ayı olarak belirlendiği bilgisiyle hepimizi heyecanlandırmıştı. Şimdi ise bu heyecanı bir kat daha artıran yeni bir tanıtım videosu karşımıza çıktı. Eğer henüz izlemediyseniz, hemen şimdi bir göz atın; yoksa oyundaki karakterler arasında kaybolan bir kedi gibi hissedebilirsiniz!
Videoda, oyundaki karakterlerden biri olan Saeko Mukoda’yı seslendiren Elizabeth Maxwell, bu rolün kendisi için nasıl bir tecrübe olduğunu paylaşıyor. Maxwell, Saeko’nun karakterinin derinliklerine inerek, onun içsel çatışmalarından ve diğer karakterlerle olan ilişkilerinin dinamiklerinden bahsediyor. Aslında, Saeko’nun hayatı biraz da yokuş yukarı bir bisiklet sürmek gibi; sürekli bir mücadele içinde. Bu noktada, Maxwell’in bu karaktere hayat vermek için harcadığı çaba gerçekten takdire şayan.
Maxwell, “Ben bu karakteri seslendirmekten çok keyif alıyorum,” derken gözlerindeki ışıltıyı görebiliyoruz. O kadar ki, Saeko’nun karakteri üzerinde çalışırken, zaman zaman evde aynaya bakıp “Ben de bir Yakuza mıyım?” diye sorduğu bile iddia ediliyor. Bu durum, onun karaktere olan bağlılığını ve işine olan tutkusunu gösteriyor. Ayrıca, daha önce The Legend of Zelda: Breath of the Wild’da Lady Urbosa ve Lady Riju, Persona 5’te Sae Nijima ve Astral Chain’de Alicia Lopez gibi farklı karakterlere ses vermesi, onun bu alandaki yeteneğini kanıtlıyor. Yani, Maxwell seslendirme işinde adeta bir süperstar!
Saeko Mukoda’nın karakteri, sadece bir seslendirme sanatçısının değil, aynı zamanda farklı bir kültürdeki bir karakterin tüm zorluklarını üstlenmiş bir hikaye kahramanı. Bu da onu daha ilginç kılıyor. Maxwell, farklı kültürlerden gelen karakterleri canlandırmanın zorluklarına değinirken “Her kültürün kendine özgü gereksinimleri ve dinamikleri var. Bu nedenle, karakteri anlayabilmek için derinlemesine araştırma yapmak şart,” diyor. İşin komik tarafı, bazen karakterin özünü yakalamak için o kültürle ilgili filmleri izlemek zorunda kalması. Kim bilir, belki de Yakuza dünyasında geçen bir film izlerken bir anda “Vay canına, bu benim hayatım!” diye haykırır.
Yakuza: Like a Dragon, yalnızca bir oyun değil, aynı zamanda bir deneyim. Oyun, karakterlerin derinliği ile birlikte, samimi bir hikaye anlatımı sunuyor. Bu yüzden, Kasım ayındaki çıkışını dört gözle bekliyoruz. Çünkü bir Yakuza dünyasında kaybolmak, kedi gibi meraklı ve asla pes etmeyen bir ruh haline bürünmek gibidir. Hepimiz, bu karakterlerle birlikte macera dolu bir yolculuğa çıkacağız ve bu yolculukta gülümsemekten başka bir seçenek bırakmayacaklar. Yani, hazırlığınızı yapın; çünkü Yakuza dünyası, sizi bekliyor!