Bayıla bayıla oynadığım FPS oyunlarından olan Painkiller serisi, yıllar içerisinde gelen kötü devam oyunları ile kimliğini kaybetti. Bir zamanlar karanlık atmosferiyle ve hızla gelişen aksiyonuyla gönlümü fetheden bu oyun, şimdi eski günlerini mumla arıyor! Ekim ayında geleceği doğrulanan ve seriyi baştan başlatması planlanan yeni oyun ise, korktuğumuzu başımıza getirecek gibi görünüyor. Açıkçası, şu ana kadar oldukça umutlu olduğum bu oyun, yeni fragmanı ile kafamda adeta bir soru işareti süvarisi gibi dolanmaya başladı.
Yorum yapmadan videoyu aşağıya bırakıyorum. Alete bak, fragman dedikleri şey Michael Bay’in filmlerini anımsatıyor!
Bu fragman, oyuna ekleneceği açıklanan roguelike modunu tanıtıyor. Şimdi buradan anlayabileceğiniz gibi, Rogue Angel modunda oyuncular Painkiller’ı farklı bir açıdan deneyim edebilecek. Ama bakın, bir şey var: Videodaki diyaloglar _oldukça_ tatsız ve Painkiller ruhuna uymuyor gibi duruyor. Sanki yapımcılar, eski oyunların ruhunu kahve içip de unuttukları bir gün tatile çıktıklarında kaybetmiş gibi!
Fragmanın altına da bu konuyla ilgili çok fazla yorum gelmiş. Herkesin tepkisi tahmin edebileceğiniz gibi – bazıları hayal kırıklığına uğramışken, bazıları da eski günlerin özlemiyle dolup taşmış. Hatırlarsanız ilk oyunda, Daniel ile eşimize ulaşmak için Lucifer’ın generalleri ve ordusuyla savaşmak zorunda kalıyorduk. Bu basit hikaye zaten o kadar özeldi ki, hani “bir markette beş lira” gibi sıradan görünüp aslında size tapacak kadar vahşi bir tat veriyordu. Fakat yeni oyunda, bu soğuk ve tekinsiz hava biraz _arkada_ kalacak gibi görünüyor. İnsan, bu havayı özlüyor. Sonuçta, kasvetli bir atmosferde yaratılan gerilim, kalp krizi geçirecek kadar bile etkili olabiliyordu!
Şimdi molaya geçelim ve düşünelim: Acaba hikaye, sebze-fruit karışık bir smoothie gibi mi olacak? İyi mi, kötü mü? Ah, bekleyip göreceğiz ama içimden bir ses bu sefer de fazla üzülmeyeceğimi fısıldıyor. Sonuçta bana ne? Eve gittiğimde hala iş yerinde daktilo gibi çalışmaya devam eden arkadaşlarım var. Onlarla birlikte FPS oyunlarına geri dönmek, bilmem ne kadar keyifli olabilir ki?