Yoko Taro ve Yapay Zeka: Oyun Geliştiricilerinin Geleceği Tehlikede mi?

Nier serisinin yaratıcısı Yoko Taro, yapay zeka teknolojisinin giderek gelişmesiyle birlikte, önümüzdeki 50 yıl içinde tüm oyun geliştiricilerinin işsiz kalabileceğini söylediği zaman, hepimiz bir an durakladık. “Yani, bir bilgisayar belki de benim hayallerimi gerçekleştirebilir mi?” diye düşündü mü yüzlerce oyunsever. Yoko Taro, Famitsu dergisine verdiği röportajında, yapay zekanın oyun geliştirme süreçlerine etkisinin korkutucu olabileceğini ifade etti. Ama merak etmeyin, bu sadece bir algoritmanın duygu eksikliği değil, aynı zamanda bizim gibi yaratıcı insanlara olan ihtiyaç ile ilgili bir durum. Eğer bu gidişatı durduramazsak, belki de bir gün “Beni neden yaratmadı bu bilgisayar?” diye mızmızlanmaya başlayacağız!

Taro, yapay zekanın oyun yaratımında devrim yaratarak, yaratıcı endüstrileri etkisi altına alacağını vurguladı. “Bir gün, sevdiklerimizin tarzını taklit etmek yerine, tam olarak sevdiğimiz senaryoların yapay zeka tarafından üretildiği bir çağda yaşayacağız,” dedi. Yani düşünün, oturup sadece “Bana yedi çeşit Nier hikayesi yaz” dediğinizde, yapay zeka bir anda size sonsuz parmak göğsü hikaye sunacak! Bu cümleden sonra kahkaha atmamız gerekirken, aslında bir derin düşünceye dalmak zorundayız çünkü sonrasında oyun tarihindeki yerimizi sorgulayacağız!

Öte yandan, Kingdom Come: Deliverance 2’nin yönetmeni Daniel Vávra da yapay zekanın oyun geliştirme sürecini hızlandırabileceğine inanıyor. “Zamandan çok fikrim var” diyerek, yapay zekaya göz kırpıyor. Bu noktada sormadan edemiyorum: Yani Vávra, bu fikirlere bir an önce hayat vermek için yapay zekadan medet mi umuyor? Fikirler havada uçuşurken, zamanın kısıtlı olması gerçekten bu kadar acı bir durum mu? Muhtemelen bu soruları da yapay zekaya sorsak, o bile anlayamaz!

Bütün bu durumları düşündüğümüzde, Yoko Taro gibi hayal gücü sınırsız bir insanın, yapay zekayla ilgili böyle açıklamalar yapması oldukça ilginç. Eğer bir yapay zeka, 50 yıl sonra NieR gibi bir yapıt ortaya koyabilirse, biz insanlarının yaratma özgürlüğü ne olacak? Minik robot arkadaşlarımız “işte yeni NieR” dediğinde, “Neredeyse her şeyin bir benzeri varken, benim özgünlüğüm nerede?” diye düşüneceğiz. Yaratıcılığımızın silinip gitmesi korkutucu bir senaryo, değil mi? Belki de yapay zekanın marifetleriyle kucaklaşırken, bir yandan da gerçek yaratıcılığın değerini unutmamamız gerekiyor. Kim bilir, belki de insan ve yapay zeka iş birliği ile yeni bir dönemin kapılarını aralayacağız! Ya da vakti geldiğinde hepimiz yarınların elmasları olarak döşenmiş birer simgeler olacağız!