Son aylarda, Google’ın sızıntılarına olan dikkatimiz öyle bir arttı ki, artık bunlar maruz kaldığımız kötü bir şaka olmaktan çıkıp, neredeyse “yeni normal” haline geldi. Yani teknoloji dünyasında belki de en gülümseten haberlerden biri, PlayStation’ın State of Play etkinliğinin içeriklerinin sızmasıyla tekrar karşımıza çıkması. Çağımızın “dijital dedikoducuları” sanki bir YouTube kanalından çıkıp, sanal alemin özel sırlarını dökmekle görevliymiş gibi davranıyorlar. Ve evet, bu olay YouTube’un kronolojik sıralamalarında bir kazadan çok daha fazlası! Bir bakıma, YouTube’u sanki bir sızıntı makinesi gibi kullanıyorlar.
İlk akla gelen soru şu: Acaba Sony, bu tür etkinlikleri YouTube’da hiç planlamasa mı? Gerçekten bu kadar sızdırılacak bir içerik varsa, sanki birisi “yılda bir tane sızdır bakalım” demiş. Geçtiğimiz Şubat ayında yaşanan benzer bir olaya bakıldığında, bu işin öyle basit bir şaka olmadığını anlamak zor değil. Insider Gaming’den ve hemen yanı başımızdaki 404 Media’dan gelen raporlarla beraber, bu işte bir tuhaflık olduğu aşikar. Sanki YouTube, yılbaşı için hazırlanan bir çuval hediye ile dolu da, birileri gelip bunları bir bir açıp şakalar yapıyormuş gibime geliyor.
Bu sızıntılardan bir diğeri, Insider Gaming’den Tom Henderson’ın aktardığı bir olay ile ilgili. 2022 yılında YouTube yayıncısı KSI, on bin küsur dolarlık Amazon hediye kartı dağıtacaktı. Ancak, daha videoyu yayına almadan hediye kartlarındaki kodların kullanılmış olduğunu fark etmiş. Yani adam daha videoyu çekerken, her şey çuvallamış! Üstelik bu durum, Google’ın iç soruşturmasının nasıl gittiğine dair tartışmalara da yol açıyor. KSI’nin videosuna erişimi olan, YouTube çalışanları dışında kimse yoktu. Bu, tam milli piyango kazananı gibi bir durum; ancak kazanana sıkı durun, 10 bin dolarlık hediye kartı yok!
404 Media’nın hazırladığı başka bir örnek de oldukça ilginç. 2017’de, hemen E3 konferansı öncesinde Reddit’e Yoshi’s Crafted World’e ait bir ekran görüntüsü düştü. Burada dikkat çeken şey, ekran görüntüsünün adres çubuğundaki admin-youtube-com yazısıydı. Bu durum, aslında YouTube çalışanlarının içerik sızıntısına nasıl bir katkı sağladığını gösteriyor.
Kendi küçük raporumu da eklemeden geçemeyeceğim: 2017’den bu yana 7 yıl geçmiş; dolayısıyla, daha öncesinde de kullanılmış bir sızıntı yöntemine kendimizi alıştırmışız. Görünen o ki, planlı YouTube etkinliklerine erişimi olan çalışanlar, bu içerikleri sızdırmaya devam etmekte özgür hissediyorlar ve bu durum Google için büyük bir zafiyet. Yani, YouTube’un iç güvenlik sistemi, Z kuşağının sosyal medya stratejileri kadar etkili olmayabilir.
Sonuç olarak, bu tür olayların tekrarını önlemek için Google’ın bir hareket planı var mı, bilinmez. Ama eğer varsa, bunu içerik sağlayıcılarıyla ve dolayısıyla tüm dünyayla paylaşma sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiği kesin. Belki bir gün, sızıntılarla dolu bu komik hikâyelere son verilir ve biz de sadece yeni oyunlar hakkında heyecanla haber almakla yetiniriz. Ama bu, o güne kadar bir şaka gibi görünmeye devam edecek gibi. Şimdilik, elimize geçen her bilgiyi etikete koymayı unutmayalım!