PlayStation’ın 25 Yılı: Oyun Dünyasının Tükenmez Nostaljisi
PlayStation'ın 25 yılı: Oyun dünyasının en eski dostu, hâlâ ''Oyun oynamak için büyümeye gerek yok'' diyor! Nostaljiye doyasıya dalın!
2 ay önce

PlayStation’ın 25 Yılı: Oyun Dünyasının Tükenmez Nostaljisi!
Ah, PlayStation! Tam olarak 25 yıl önce, hayatımıza bir girdi pir girdi. O zamanlar, “Oyun konsolu” denince akla sadece bir kutu gelirdi. Şimdi ise, o kutunun içinde daha fazla oyun, daha fazla heyecan, ve elbette daha fazla bağımlılık var. Sony, bu çeyrek asırlık serüveninde, hem yeni konsolları hem de diğer donanımlarıyla oyun severlerin kalbini çalmayı başardı. Hatta bazıları o kadar kalbini çaldı ki, kapısını çalmaya cesaret edemedi.
İlk PlayStation ile başlayan bu yolculuk, ilk kontrolcü, ilk oyunlar gibi unutulmaz anılarla dolu. Hani o ilk PS’yi açtığımızda çıkan o meşhur ses var ya, işte o ses, birçok oyuncunun nostalji kasetinin başında yer alıyor. Bunu hatırlamayan yoktur değil mi? O zamanlarda oyun grafiklerinin “Harika!” dediğimiz noktası, şimdi birer “büyü” gibi geliyor.
- PocketStation: Sanırım çoğumuzun unuttuğu, hatta bazılarınca fark edilmediği bu küçük cihaz, adeta bir “uyku moduna” geçmişti. Bulunduğu her ortamda “Ben buradayım!” diye bağırıyordu ama kimse duymuyordu.
- Buzz! Yarışma Düğmeleri: Neden bu kadar eğlenceli olduğunu asla anlayamadığımız bir yarışma oyunu. Arkadaşlarınızla oynarken, bir anda tam 5 dakika önceki dostluğunuzu unutup, “Ben daha iyi biliyorum!” moduna geçiyorsunuz. O an kazanmak, dostluktan daha önemli!
Ve tabii ki, God of War, Uncharted, The Last of Us gibi efsane oyunlar… Bu oyunlar, sadece birer oyun değil; adeta duygusal birer rollercoaster. Hemen bir karakter ölümüne ağlamaya başlıyoruz, sonra bir bakıyoruz ki, “Hadi yine oynayalım!” diye bağırıyoruz. Kısacası, bu oyunlar sağlıklı bir psikolojimiz olduğunu düşündürmektense, bizi daha çok dramaya sürüklüyor.
Sayfada “PS3’ün Alzheimer hastalığı başta olmak üzere pek çok hastalığa ilişkin çalışmalara katkıda bulunmak üzere kullanıldığı” gibi ilginç bilgilere de yer verilmiş. Yani, bir konsol düşünün ki, sadece oyun oynamakla kalmayıp, bilim dünyasına da katkıda bulunuyor. Kim bilir, belki bir gün PS5, uzaylılarla iletişim kurmamıza bile yardımcı olacak! Hatta “Alien: Isolation” oyununu oynarken, belki de uzaylılardan bir muhabbet alırız.
Ve son olarak, bu nostaljik yolculukta, zamanın ne kadar hızlı geçtiğini bir kez daha anlıyoruz. Geçmişte birer çocuk olan bizler, şimdi oyun konsolunun önünde “Neden bu oyunu bitirmekte bu kadar zorlanıyorum?” diyerek kendimize sormaya başladık. Peki, bu güzel yolculuğun sonraki adımında, PS5 jenerasyonunda hangi anılar birikiyor? Belki de şu an oynadığımız oyunlar, gelecekteki nostalji kasetlerimizin başında yer alacak!
O yüzden, oyun oynamaya devam edin, çünkü her konsolun ardında bir hikaye, her oyunun içinde bir anı var. Ve işin komik tarafı, bu anılar her zaman bizimle kalacak. Takipteyiz, ama önce bir level atlayalım!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?