Home of the Yokai: Yaratık Toplama Oyunlarına Yeni Bir Bakış

Son dönemlerde yaratık toplama oyunlarının popülaritesi, bir kedi videosu kadar hızla yayılıyor. Böyle düşündüğümde, Palworld gibi harika bir oyunun bu dalgayı sürdürmesi de oldukça doğal. Ancak, hayatın her alanında olduğu gibi, her oyun bu başarıyı yakalayamayabilir. Belki de bazı oyunlar yaratık toplamaktan çok, yalnız kalmaktan korkup, kaçış yolunu bulmuştur. Artık oynamak için bir bahane bulmak isteyen oyuncular için talk-show programı kadar ilginç gelişmeler yaşanıyor. İşte bu merak uyandıran gelişmelerden biri de, İran merkezli Rayka Studio’nun geliştirdiği Home of the Yokai adlı oyun. Bu oyunun bu yaz, 10 Temmuz’da piyasaya sürüleceği duyuruldu ve resmen that’s it dedirtti!

Yaratık toplama denildiğinde bugünlerde ilk akla gelen Palworld, kendine has özellikleriyle öne çıkıyor. Ama Home of the Yokai, onu biraz daha sinir bozucu hale getiren farklı bir yapı ile geliyor. Anlaşılan o ki, bu oyun Palworld’un sıkıcı fakat hoş komşusu gibi. Yaratıkları toplama, macera ve rol yapma oyunlarını harmanlayarak mutfakta bir yaratık yemek tarifi hazırlamışlar. Düşünün ki, 300’den fazla yokai var; her birinin kendine has özellikleri var. Bu sevimli yaratıklar, kasabamızı büyütüp geliştirmemize yardımcı olacak; hani sanki hemen yanımızda bir yardımcı varmış gibi. Neyse ki bağımsız yaratıkların en sevileni, bağ bahçe işlerine yardım etmek olacak. Bugün bir kahve içerken onlara bakıp “Evet, ben de burada çalışıyorum” diyebilirim!

• Yokai’ler, mis gibi alet edevat yapıp sizin için yemek pişirecekler.
• Bazen madencilik yapıp kasabaya altın katacaklar.
• En kötüsü de, bazı çatışmalara sahne olmaları! Hani bazen arı kovanına sokulmuş gibi hissedebilirsiniz.

10 Temmuz geldiğinde bu oyun severlerle buluşmaya hazırlanıyor. Oyun severler olarak nasıl bir ilgi göreceğini hep birlikte göreceğiz. Umarım bu yıl, Palworld’da olduğu gibi “Neden bu kadar fazla yokai var?” diye kimse sormaz! Ne de olsa kimse, onları birer (neşe kaynağı) olarak görmüyor. Yokai’lerin kasabaya BİZİM masumiyetimizle gelen yardımları olacak, umarım! Eğer bu oyunun dinamiği başarılı olursa, belki de bir gün yokai’lerle birlikte mutfakta hamburger yapmayı öğreneceğiz. Düşünsenize, yokai’lerimiz ile birlikte oyun dünyasında sevimli birer aşçı oluruz. Şimdi eğlenceli bir bekleyiş var; bakalım, Home of the Yokai bu serin yaz akşamına nasıl bir renk katacak!